• Cenab-ı Hak kadınlara lütuf ve ihsan ve itidalle muamele etmenizi emreder. Zira onlar anneleriniz, kızlarınız ve halalarınızdır. Onlara ne kadar lütfetseniz layıktır. Kadın fakir olsa da, elinden bir iyilik gelmese bile, zevç ve zevce birbirinden yüz çevirmezler ve ölünceye kadar bir ve beraber yaşarlar.
• Peygamberimiz, "Ümmetimin en hayırlısı, ailesine en hayırlı olandır" buyurur.
• Kadına yardım ediniz.
• Kadın erkeğin esiri değil, fakat amiri ve emîri de değildir. Yalnız eşidir, refikasıdır.
• Bir millet erkekle terakki eder, kadınla tekamül eder. Yuvayı kadın kurar. Erkeği yuvaya bağlayan, kadındır.
• Resül-i Ekrem Efendimiz kadının din, namus, şeref ve hukukuna büyük ehemmiyet verirdi. Onlara rikkat ve şefkatle muamele buyururlardı. Kadınların hislerindeki inceliği, seriütteessür olduklarını, kalplerindeki hassasiyeti ve merhameti çok iyi bildiğinden, gönüllerini incitmemek için, dikkat gösterir ve hanımların haksız yere kalplerinin kırılmaması hususunda tavsiyelerde bulunurlardı.
• Peygamberimiz buyururdu ki: "Kadın, Allah’ın kullarına en büyük hediyesidir. Allah'tan korkun, onlara zulüm ve eziyet etmeyin, onları ihmal eylemeyin."
• Anne-baba, kız çocukları hakkında daha ziyade re'fetperver, şefkatli olmalıdır. Zira onların fıtratları, yaratılışları zayıf, nahif ve hassâsedirler. Kız çocukları daha ziyade merhamete, siyanet ve korunmaya muhtaçtır.
• Peygamber Efendimiz buyurur ki: "Üç kız çocuğuna nail olup da, onlara, kendilerine muhtaç olmayacakları zamana kadar infak ve ihsanda bulunan, nafakalarını temin eden kimseye Cenab-ı Hak, Cennetini vacip kılmıştır. Meğer ki, o kimse affedilmeyecek büyük bir günah işlememiş olsun veya böyle bir amelde bulunmasın."
• Anne ve babanın kız çocukları karşısındaki en büyük iyilik ve vazifeleri, en yüksek lütufları şudur ki: Onlara iman ve İslamiyet ilmini öğretmektir, İslamiyet’e layık bir edep, terbiye ve ahlakla büyütmektir. Kız yavrularını, insan ve cin şeytanların şerlerinden kendilerini koruyacak bir ilimle, bilgiyle yetiştirmektir. Böylece manevî güzelliklerle ruhu parlayan birer ev kadını, birer hane hanımı olabilecek bir halde dünya ve ahirete hazırlanacaklardır.
• Bir İslam kadını için yemek pişirmek, elbise dikmek, evinin nezafetine ve temizliğine bakmak, çamaşır yıkamak, çocuğuna bakıp beslemek, erkeğinin hizmetini görmek, büyük bir şereftir; iffettir ve ismettir. Namazını geçirmeyen, farzlarını eda eden, Allah'ın emirlerini yerine getiren hanımların bütün dünyevî işlerini dahi bir nevi ibadet olarak, Allah-u Teala Hazretleri kabul buyurur. Bu suretle, geçici, fani ömürleri ahiret hesabına, baki, daimî bir hayata tebdil edilebilir. Ebedî, sonsuz bir ömre çevrilebilir.
ZÜBEYİR GÜNDÜZALP